Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası

Ülkemizde her geçen trafik kazası sayısında artış meydana gelmektedir. Bunun sonucu olarak ta bir çok kişi ya ölmekte ya da yaralanmaktadır. Meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilmektedir.

Gerek üretilen her çeşit mal ve ürünün nakliyesi gerekse iş veya özel yaşantı nedeni ile yapılan seyahatler trafik akışının yoğunluğuna sebebiyet vermektedir. Gelişen teknoloji neticesinde taşıt araçlarına ulaşmak ve hatta sahip olmak günümüzde son derece kolay hale gelmiştir. Her gün trafiğe dahil olan yeni yüzlerce araçta şüphesiz trafik yoğunluğuna yol açan etkenlerdendir.Bu koşullar içinde günümüz insanı trafikle iç içe yaşamak zorunda kalmaktadır.

Gerek yasalarla gerekse basit trafik kuralları ile trafik güvenliği sağlanmaya çalışılmakta ise de ne yazık ki can ve mal kaybı ve yaralanma ile neticelenen trafik kazalarının önüne geçilmesi mümkün olamamaktadır.

Emniyet Genel Müdürlüğü ile Türkiye İstatistik Kurumunun ortaklaşa hazırladığı trafik kazası istatistik raporlarına göre: 2010 yılında meydana gelen 1.104.388 trafik kazası neticesinde 4.045 kişi hayatını kaybetmiş 211.496 kişi de yaralanmıştır.

Bu rakamların -Taşıt araçlarının gelişen teknoloji ile birlikte daha güvenli hale gelmesi ve yolların çoğu yerde bölünmüş olması,geniş ve bakımlı olması göz önüne alındığında- çok yüksek olduğu aşikardır.

Yine aynı istatistiğe göre :

– Ehliyeti olmadan kazaya karışan sürücü sayısı 16.360 olarak belirlenmiştir.

– En fazla kazaya karışanların B tipi ehliyet sahibi ve ilkokul mezunu olduğu

– Kazaların ağırlıklı olarak tek yönlü yollarda meydana geldiği anlaşılmıştır.

– Enteresan bir başka bilgiye göre ise :kazaların en çok meydana geldiği gün cumartesi,
kazaların en çok meydana geldiği ay temmuz, kazaların en çok meydana geldiği saat ise 17.00-18.00 arası.

Bu değerlendirmeler ışığında -yine prensiplerimiz doğrultusunda ilmi ve teorik bilgi vermekten ziyade uygulamaya yönelik olarak- trafik kazası sonrası karşılaşılacak hukuki duruma değinmek istedik.

Trafik Kazası Sonrasında Tazminat Nasıl Alınır

Meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Bu davanın hukuki gerekçeleri aşağıda ayrıntılı olarak incelenmektedir. Fakat sadece bu bilgilerle yetinilmemeli ve sigorta avukatı yardımı alınmalıdır. Konu ile ilgili her türlü hukuki destek için bize ulaşabilirsiniz.

A-)Cezai Sorumluluk

B-)Hukuki Sorumluluk

C-)Sigorta Hukuku açısından ele almak uygun olacaktır.

A-)CEZAİ SORUMLULUK

Taksirle öldürme

MADDE 85 – (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)

(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (AĞIR CEZA MAHK.)

Taksirle yaralama

MADDE 89 – (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (SULH CEZA MAHK.)

(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Vücudunda kemik kırılmasına,

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

d) Yüzünde sabit ize,

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (ASLİYE CEZA MAHK.)

(5) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.

5237 sayılı yasa ile eski yasalarımızda bulunmayan bilinçli taksir kavramı da hukuk sistemimize girmiştir.Kaba bir örnek vermek gerekirse alkollü araç kullananın bilinçli taksirle hareket ettiğinden bahsedilebilir.Böyle bir durum cezanın arttırılma sebebidir. Ve şikayet aranmaksızın kamu davası açılmasını gerektiren hukuki sonuç yaratır.

Yine bilinçli taksirle hareket eden hapis cezası yerine geçecek yaptırımlardan faydalanamaz
Taksir

MADDE 22 – (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.

(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.

(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.

(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.

(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.

Trafik kazaları neticesinde – taksirle yaralama veya taksirle ölüme sebebiyet verme suçlarının ihlali nedeni ile -açılacak davalarda sanığın kusuru verilecek cezanın belirlenmesi açısından önem arz etmektedir.

Gerçektende kazanın meydana gelmesinde kusuru olmayan kişi hakkında kamu davası açılmaz.Açılmış kamu davası neticesinde kusursuz olduğu sabit olan sanık hakkında ceza tayin edilmez.Kusur asli kusur veya tali kusur olarak ehil bilirkişiler tarafından belirlenir.

Mağdur tarafın şikayetçi olmaması ve mağdur tarafın zararının kısmen veya tamamen karşılanması da bu tür davalarda hakimin takdirini etkileyecek ve verilecek hapis cezasının başka bir yaptırıma çevrilip çevrilmemesini belirleyecek önemli etkenlerdendir.

B-)HUKUKİ SORUMLULUK

Trafik kazası neticesinde kazaya karışan araçlarda maddi zararın meydana gelmesi çoğu zaman kaçınılmaz ve doğal bir sonuçtur.Yine ne yazık ki kazalar yaralanma ve hatta ölümle de neticelenebilmektedir.

Trafik kazası neticesinde yaralanan,özürlü kalan ve mali açıdan zarara uğrayan taraf zarara sebebiyet veren kişiden maddi ve manevi zararının karşılanmasını talep edebilir.

Buna ilişkin hükümler Türk Borçlar Kanun da düzenlenmiştir. 01.07.2012 de yürürlüğe girecek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu bu konuda eski Borçlar Kanunumuza benzer düzenlemeler getirmiştir.

Kazaya uğrayan araçta meydana gelen hasar bedeli, tamir süresi içerisinde kiralanan araç gideri, hastane ve ilaç giderleri, çalışılamamış günler nedeni ile uğranan kazanç kaybı maddi tazminat olarak talep edilebilecek kalemlerin başında gelir.

MADDE 51 – Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.

tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.

2. İndirilmesi

MADDE 52 – Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahuttazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.

Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hakim, tazminatı indirebilir.

c. Belirlenmesi

MADDE 55 – Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan , miktar tazminat esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.

Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır.

Maddi tazminatın yanı sıra kaza neticesinde mağdur olmuş kişi maruz kaldığı durum nedeni ile (misal vermek gerekirse geçirmiş olduğu bir seri ameliyat, çekmiş olduğu acı ve sıkıntılar vs karşılığı olmak üzere) manevi tazminat talebinde de bulunabilir.
Manevi tazminat

MADDE 56 – Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi olarak tazminat ödenmesine karar verebilir.

Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.

Kazaya karışan aracın sürücüsünün aracın sahibi olmaması durumunda hukukumuzdaki kusursuz sorumluluk prensipleri doğrultusunda maddi ve manevi tazminat talepleri aynı zamanda araç sahibine de yönetilir. Ancak araç sahibinin ödediği tazminat bedelleri için kazaya karışan sürücüye rücu etme hakkı mevcuttur.

Haksız fiil neticesinde maruz kalınmış zarar ile ilgili olarak 2 yıl içinde tazminat talebinde bulunulabilir.Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.

Trafik Kazası Sonrası Tazminat Hakları

Meydana gelmiş olan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açmak için bir zamanaşımı süresi mevcuttur. Bu zaman aşımı sürelerine mutlaka itibar edilmelidir. Ayrıca davanın açılacağı yer konusunda da dikkatli olunmalıdır. Örneği kaza Ankara’da meydana gelmişse dava Ankara ilinde açılabilir. Davalı veya davacılardan biri Ankara ilinde ise bu durumda dava gene Ankara’da açılabilir.

MADDE 72 – Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.

Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.

5237 Sayılı TCK da belirlenen ceza zamanaşımı ise trafik suçları ile ilgili olarak genel anlamda on beş veya sekiz yıldır.

Dava Zamanaşımı (5237 sayılı TCK )

MADDE 66 – (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;

d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda on beş yıl,

e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,

Geçmesiyle düşer.

(2) Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.
Trafik kazasının ölümle sonuçlanması şüphesiz en trajik ve en istenmeyen durumdur. Ama ne yazık ki yaşamın acı gerçeklerindendir.

Manevi tazminat talebi ile ilgili olarak yukarıda yaptığımız açıklamalara eklenecek başka bir husus bulunmamaktadır.

Ancak ölümlü trafik kazaları sonrasında maddi tazminat açısından “destekten yoksun kalma tazminatı” olarak değerlendirilen bir başka durum ortaya çıkmaktadır. Mirasçılardan ölen kişinin maddi desteğine muhtaç kişiler ölüm nedeni ile yoksun kaldıkları maddi kayıplarını talep ve dava edebilirler.

Bir örnek ile açıklamak gerekirse; trafik kazasında yaşamını kaybeden kişinin 5 yaşındaki oğlu “babam trafik kazası neticesinde ölmeseydi 18 yaşımı ikmal edene kadar bana maddi anlamda katkıda bulunacaktı. O’nun ölümü ile ben bu maddi destekten yoksun kaldım.Yoksun kaldığım maddi desteği talep ediyorum” tarzında izah edilebilecek gerekçe ile haklı bir tazminat talebinde bulunabilir.

Maddi ve manevi tazminat bedellerinin belirlenmesinde:Uğranılan zararın niteliği,

Kusur oranı, Zarara sebebiyet verenin mali ve içtimai durumu,Zarara uğrayanın mali ve içtimai durumu,Bilirkişilerin kusur ve hesaplamaya ilişkin raporları ve Hakimin takdiri ön plana çıkmaktadır.