T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/4793
Karar: 2003/11815
Karar Tarihi: 15.12.2003
ZORUNLU MALİ MESULİYET SİGORTA POLİÇESİ – TRAFİK KAZASI NEDENİYLE SİGORTA ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU – HASARIN SİGORTA ŞİRKETİNE İHBARI – TEMERRÜT FAİZİ BAŞLANGIÇ TARİHİ – TEMYİZ HARCININ YATIRILMAMASI
ÖZET: Dava, trafik kazasından doğan tazminat istemine ilişkin olup, zarara neden olan aracın mali mesuliyet sigorta poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiştir. Mahkemece davalı sigorta şirketi kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumlu tutulmuş ise de, Karayolları Trafik Kanununun 99.maddesine göre davacıların davalı sigorta şirketine davadan önce ihbarda bulunup bulunmadığının tespiti ile davadan önce ihbar var ise anılan maddeye göre temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde davalı sigorta şirketinin bu dava ile temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren temerrüt faizi tatbiki gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir.
(2918 S. K. m. 99) (1086 S. K. m. 434/2)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Kartal Asliye 3.Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.12.2002 tarih ve 2002/296 – 2002/855 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacılar vekili, müvekkillerinin murisine davalıların malik, sürücü ve sigortacısı olduğu aracın çarparak ölümüne neden olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kalıp, büyük üzüntü yaşadıklarını ileri sürerek, 10.000.000.000.TL. maddi, 20.000.000.000.TL. manevi tazminat ile 300.000.000.TL. defin masrafının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, ceza davasına ilişkin uzamış zamanaşımının müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, kazada ölenin kusuru bulunduğunu, ölenin yaşlı olması nedeniyle desteğinin olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davalının kazanın oluşumunda 4/8 kusurlu olduğu, davacı eşin destekten yoksun kaldığı, tüm davacıların manevi tazminatı hak kazandıkları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.464.907.303.TL. destek tazminatı ile 2.000.000.000.TL. manevi tazminat ve 93.500.000.TL. cenaze ve tedavi masrafının olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı tüm taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına vedavalı sigorta şirketinin kendi sigortalısının tabi bulunduğu uzamış ceza zamanaşımı içerisinde sorumlu bulunmasına göre davalılar Tekin ve Cengiz Şeyhoğlu vekilinin tüm davalı sigorta şirketi vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından doğan tazminat istemine ilişkin olup, zarara neden olan aracın mali mesuliyet sigorta poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiştir.
Mahkemece davalı sigorta şirketi kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumlu tutulmuş ise de, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 99.maddesine göre davacıların davalı sigorta şirketine davadan önce ihbarda bulunup bulunmadığının tespiti ile davadan önce ihbar var ise anılan maddeye göre temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde davalı sigorta şirketinin bu dava ile temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren temerrüt faizi tatbiki gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Öte yandan, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi gereği sorumlu olan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu poliçe limitinin, kararın hüküm fıkrasında açıkça gösterilmemesi de doğru değildir.
4-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; HUMK.434/2.maddesi hükmüne göre , temyiz isteği harca tabi ise temyiz, harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Davacılar vekilinin dilekçesi hakim tarafından havale edilmekle birlikte, dilekçenin harcı yatırılmadığı gibi temyiz defterine de kaydı yapılmamıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin temyiz isteminin HUMK. 432/4.madde uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin H.U.M.K.nun 432/4 maddesi gereğince reddine, aşağıda yazılı bakiye 199.460.000 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar Tekin Ş. ve Cengiz Ş.’ dan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı sigorta’ya iadesine, 15.12.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sanıyorum ceza zamanaşımı 10 yıl ve bu halde sigorta şirketine karşı dava açabilirsiniz. Çünkü karara göre sigortalının tabi olduğu süre sigorta şirketi için de geçerli.