Kanun yolu; yanlış olduğu iddia edilen kararların tekrar incelenmesi ve değiştirilmesini sağlamak amacıyla taraflara tanınan bir hukuki yoldur. Temyiz nedenleri kanunda açık olarak düzenlenmiştir.
Kanun yolları, nihai kararlar için söz konusudur.
Medeni Usul Hukukundaki kanun yolları üç tanedir. Bunlar; Temyiz, Karar Düzeltme ve Yargılamanın iadesidir. Bunlar da normal kanun yolları ve olağanüstü kanun yolu olmak üzere ikiye ayrılır.
a) Normal Kanun Yolları:
Nihai kararların kesinleşmesine engel olan kanun yoludur. Normal Kanun Yolu, henüz kesinleşmemiş olan nihai kararlar için tanınmış bir yoldur. Bir karara karşı normal kanun yoluna gidilirse, o kararın kesinleşmesi önlenmiş, yani kanun yoluna başvurunun sonucuna kalmış olur. Normal kanun yolu süresi içinde bu yola gidilmezse veya gidilir de verilen karar onanır ve başka bir normal kanun yolu da yok ise; karar kesinleşir. Bizim hukuk sistemimizde iki tane kanun yolu mevcuttur. Bunlar; temyiz ve karar düzeltmedir.
b) Olağanüstü Kanun Yolları:
Kesinleşmiş hükümlere karşı tanınmış olan kanun yoludur. Burada hüküm, normal kanun yollarından geçerek veya süresi içinde bu yollara gidilmeyerek kesinleşmiştir. Fakat ağır usul hataları neticesinde verilen yanlış hükümlerin kaldırılması veya değiştirilmesi için yargılamanın iadesi yolu kabul edilmiştir.
Kanun yollarına başvurabilmek için bazı genel şartlar aranmaktadır. Bunlar:
aa) Hukuki Yarar şartı aranmaktadır. Buna göre; kanun yoluna başvuran kişinin aleyhine kanun yoluna başvurduğu kararın kaldırılması veya değiştirilmesinde, korunmaya değer hukuki yararın bulunması gerekmektedir. Ayrıca, kural olarak hüküm bütünüyle lehine olan taraf kanun yoluna başvuramaz.
bb) Her kanun yoluna başvurma belli bir süreye tabidir. Bu süre içinde; bir karara karşı kanun yoluna başvurulmazsa kanun yoluna başvurma hakkı düşer.
cc) Temyiz hakkı doğmadan önce taraflardan birisinin temyiz hakkından feragat etmesi geçerli değildir. Temyiz hakkı doğduktan sonra ve temyiz süresi içinde temyiz hakkından feragat edilebilir ve hükmün kesinleşmesi sağlanabilir.
Temyiz Nasıl Yapılır
Hüküm mahkemesinin kararına karşı ilk olarak temyiz yoluna başvurulur ve hüküm mahkemesi tarafından söz konusu karar yalnız hukuka uygunluk bakımından incelenir. Temyiz incelemesinde, hükmü veren mahkemenin kararları incelenir ve kanunun vakıalara doğru uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilir. Hukuk davalarının bir kısmında üst mahkeme temyiz nedenleri ile bağlıdır.
Temyiz talebinde bulunan tarafın; temyiz olunan karar verilirken hukukun yanlış uygulandığını bildirmesi yeterlidir ve temyiz eden tarafın hangi kanun hükümlerinin yanlış uygulandığını belirtmesi şart değildir. Hukuk kuralının yanlış uygulanmasından maksat; o hukuk kuralının hiç uygulanmamış veya noksan uygulanmış olmasıdır. Bu araştırmayı yapmak ise Yargıtay’ın görevidir. Taraflar temyiz incelemesinde, yeni vakıalar ileri süremezler.
Kural olarak ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu tüm nihai kararlar temyiz edilebilir. Görevsizlik kararı, yetkisizlik kararı, davanın konusuz kalması halinde verilen kararlar, feragat, kabul ve sulh halinde verilen kararlar, genel ve özel mahkemelerin nihai kararları kural olarak temyiz edilebilir.
Temyiz Nereye Yapılır
Hükmün temyiz edilebilmesi için; yanlış uygulanan hukuk kuralının nihai kararı etkilemesi gerekir. Bazı usul hukuku kurallarının yanlış uygulanması kararı mutlaka etkilemektedir. Bu hallerde kuralın yanlış uygulanması ile hüküm arasında illiyet bağı aranmaksızın hüküm bozulur. Bunlar mutlak bozma sebepleridir. Mahkemenin görevsiz olması, delillerin kanuni sebep olmaksızın reddedilmesi, yargı yolunun caiz olmaması, davaya bakması yasak olan hakimin yargılamaya ve karara katılması, mutlak bozma sebepleridir. Mutlak bozma sebepleri dışındaki hallerde ise, yanlış uygulanan hukuk kuralının kararı değiştirebilecek nitelikte olması gerekir. Kısacası, o usul hukuku kuralı yanlış uygulanmasaydı karar başka türlü verilecek idiyse, bu nispi bozma sebebidir. Bu durumda, hukukun yanlış uygulanması ile karar arasında illiyet bağı bulunması zorunludur. Temyiz nedenleri ileri sürülürken bu hususlara dikkat edilmelidir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8/I maddesine göre; temyiz süresi tefhimle başlar ve mahkemenin kısa kararının tefhimi ile taraflar temyiz haklarını kullandıklarını belirten süre tutum dilekçesini mahkemeye verirler. Süre tutum dilekçesi, hâkime havale ettirilir ve temyiz başvurma harcı yatırılarak mahkemeye verilir.
Yargıtay, kararın temyizi üzerine 2 ay içinde temyiz talebini inceleyip, bu inceleme sonucunda ya bozma ya da onama kararı verir.
Avukatım merhabalar, benim Yargıtay da bir dosyam var şuan başsavcılıkta ben bu dosya için temyiz dilekçesi yazdırmak istiyorum, yardımcı olur musunuz?