Haksız fiile maruz kalan kişiler maddi manevi tazminat davası açabilirler. Bu tazminatın dayanağı, traik kazası olabileceği gibi hakaret, darp veya başka bir nedene dayanabilir. Eğer meydana gelen haksız fiil nedeniyle kişi manevi bir çöküntü yaşamışsa bu durumda manevi tazminat talebinde de bulunabilir.
Tazminat davaları genel olarak asliye hukuk mahkemesinde açılır. Fakat her konunun kendine özgür bir yapısı vardır. Bu nedenle bazı davalar, tüketici mahkemesinde, ticaret mahkemesinde veya iş mahkemesinde açılabilir. Bu konu teknik bir konu olduğu için kişilerin dava açmadan önce tazminat avukatından yardım alması gerekir. Tazminat konusunda ayrıntılı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.
Tazminat Davası Nasıl Açılır
Haksız bir fiile maruz kalan kişi tazminat davası açabilir. Bu dava açılırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Örneğin tazminat davası açarken karşı tarafta bir sigorta şirketi varsa mutlaka önce sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmalıdır. Bunun yanında eğer olay bir trafik kazası ise davalı olarak; sürücü, araç işleten ve sigorta şirketi yer almalıdır. Buna benzer çok fazla ayrıntı olduğu için bu davalar avukat yardımı ile açılmalıdır.
Tazminat davası mahkemeye verilecek bir dilekçe ile açılır. Bu dilekçede hem maddi hem de manevi tazminat talepleri yer alır. Manevi tazminat bölünemediği için mutlaka istenilen miktar tam olarak dilekçeye yazılmalıdır. Maddi tazminat talepleri kısmi olarak yapılabilir.
Tazminat Davası Yargıtay Kararları
Aşağıda tazminat davası hakkında bir kaç emsal Yargıtay kararı mevcuttur.
Yargıtay 4. HD, 20.5.2003 T, 2003/2643 E, 6445 K.
” Davacının hüküm altına alınmasını istediği zarar haksız eylem tarihinde gerçekleşmiş bulunduğundan, davacının tazminat alacağının olay günü itibarı ile istenebilir durumda olduğu benimsenmelidir.Bakıcı giderine ilişkin zarar da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Davacı, normal yaşama süresi içinde iş gücü kaybı oranında bakıcıya ücret ödeyeceğine göre ödenmesi öngörülen bu ücretin hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir.”
Yargıtay 190. HD 16.9.2002 T, 2002/5768 E, 6314 K.
” Kural olarak hastanın kendisine asgari ücretle baktırabileceğinin üstün bir olasılık olması , iş kazası sonucu sürekli tam iş iş göremez duruma giren sigortalının başka birini sürekli yardımına muhtaç olması nedeni ile maddi zarar hesabında bakıcı üsretine ilişkin zarar miktarının da eklenmesinin gerekmesi ”
Yargıtay 21. HD 20.12.2004 T, 2004/8895 E, 11364 K.
” Zararlandırıcı sigorta olayı sonucunda davacının %100 oranında sürekli iş göremez durumda kalıp bakıma muhtaç olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden belli olduğu gibi zarar hesabı yapılırken bakıcı giderinin de hesaplanmasının gerekeceği ”