T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/32803
K. 2011/14527
T. 5.7.2011
• YETKİLİ MAHKEME ( İlamların İnfaz Edilecek Kısmı Hüküm Bölümü Olup Dar Yetkili İcra Mahkemesi Bunu Yorum Yoluyla Genişletemeyeceği – Takip Dayanağı İlamda Hükmedilen Tedbir Nafakasının Başlangıç Tarihi Belirtilmediğinden Nafakanın Karar Tarihinden İtibaren İstenebileceği )
• İLAMLARIN İNFAZ EDİLECEK KISMI ( Hüküm Bölümü Olup Dar Yetkili İcra Mahkemesi Bunu Yorum Yoluyla Genişletemeyeceği – Takip Dayanağı İlamda Hükmedilen Tedbir Nafakasının Başlangıç Tarihi Belirtilmediğinden Nafakanın Karar Tarihinden İtibaren İstenebileceği )
• TEDBİR NAFAKASI ( Takip Dayanağı İlamda Hükmedilen Tedbir Nafakasının Başlangıç Tarihi Belirtilmediğinden Nafakanın Karar Tarihinden İtibaren İstenebileceği )
• İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Borçlu Hakkında İ.İ.K.nun 33. ve Müteakip Maddelerinde İtirazın Reddi veya Kabulü Halinde İcra İnkar Tazminatına Hükmedileceğine İlişkin Yasal Bir Düzenleme Bulunmadığı )
2004/m.33
ÖZET : İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup dar yetkili icra mahkemesi bunu yorum yoluyla genişletemez. Takip dayanağı ilamda hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi belirtilmemiş olduğundan anılan nafakanın karar tarihinden itibaren istenmesi mümkündür. Ayrıca yukarda açıklandığı üzere ilam kesinleşmediğinden yargılama gideri, harç ve vekalet ücretine ilişkin kısmı da takibe konu edilemez. Mahkemece anılan hususlar yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Borçlu hakkında İ.İ.K.’nun 33. ve müteakip maddelerinde itirazın reddi veya kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı halde mahkemece istemi reddedilen borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Takibe konu yapılan Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.1.2010 tarih ve 2005/487 E. 2010/30 K. sayılı ilamının hüküm fıkrasının 5. bendinde alacaklı lehine aylık 150,00 YTL tedbir nafakasına hükmedildiği görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere tedbir nafakasının takibe konulması için kesinleşmesine gerek olmayıp, boşanma kararının ferisi niteliğinde olan yargılama giderlerinin ise takibe konulabilmesi için dayanak kararın kesinleşmesi zorunlu bulunmaktadır. Somut olayda yapılan takipte, hükmedilen nafaka, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretine ilişkin alacak kalemleri talep edilmiş olup, anılan ilamın kesinleştiğine dair şerh mevcut değildir.
İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup dar yetkili icra mahkemesi bunu yorum yoluyla genişletemez ( HGK’nun 8.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. 1997/776 K ). Takip dayanağı ilamda hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi belirtilmemiş olduğundan anılan nafakanın karar tarihinden itibaren istenmesi mümkündür. Ayrıca yukarda açıklandığı üzere ilam kesinleşmediğinden yargılama gideri, harç ve vekalet ücretine ilişkin kısmı da takibe konu edilemez. Mahkemece anılan hususlar yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle istemin reddi isabetsizdir.
Öte yandan, borçlu hakkında İ.İ.K.’nun 33. ve müteakip maddelerinde itirazın reddi veya kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı halde mahkemece istemi reddedilen borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 5.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.