T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2008/5-702
K. 2008/709
T. 26.11.2008
• KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA ( Nedeniyle Tazminat Davalarında Taşınmaza Değer Biçmede Kıyasen Kamulaştırma Kanunu Hükümlerinin Uygulanacağı – Arta Kalan Kısımda Değer Kaybı Belirlenirken Kamulaştırmanın Menfi Etkisinin Oranının Açıklanacağı )
• DEĞER KARŞILIĞININ VERİLMESİ ( Kamulaştırmasız El Atma Davası – Arta Kalan Kısımda Değer Kaybı Belirlenirken Kamulaştırmadan Önceki ve Sonraki Durumlarının Bilirkişilerce Göz Önünde Tutulacağı )
• DEĞER KAYBININ BELİRLENMESİ ( Kamulaştırmasız El Atma – Arta Kalan Kısımda Değer Kaybı Belirlenirken Kamulaştırmanın Menfi Etkisinin Oranının Açıklanacağı )
• KAMULAŞTIRMANIN MENFİ ETKİSİ ( Kamulaştırmasız El Atma – Arta Kalan Kısımda Değer Kaybı Belirlenirken Oranının Açıklanacağı )
2942/m.11
ÖZET : Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının sonucunda; taşınmazına kamulaştırmasız el konulan kimse, değer karşılığının verilmesini isteyebileceği gibi, el atmanın önlenmesini de isteyebilir. Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında taşınmaza değer biçmede, kıyasen Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanmaktadır. El atmadan arta kalan kısımda değer kaybı belirlenirken, değer kaybının kamulaştırmadan kaynaklanması ve taşınmaz malın kamulaştırmadan önceki ve sonraki durumlarının bilirkişilerce göz önünde tutulması ve kamulaştırmanın menfi etkisinin oranının açıklanması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki “Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/04/2006 gün ve 2004/658-2006/226 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafIndan istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 21/09/2006 gün ve 2006/7940-2006/9314 sayılı ilamı ile;
( … Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve el atılan kısmın bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak;
Dava konusu taşınmaz kadastro parseli olup, el atmadan arta kalan kısmı ileride komşu parsellerle şuyulandırılıp değerlendirileceğinden arta kalan bölümde değer düşüklüğü olamayacağı gözetilmeden değer düşüklüğünün kabulü ile fazla bedele hükmedilmesi,doğru görülmemiştir… ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin tapuda kayden malik bulunduğu 3080 m2 yüzölçümündeki Denizli Yeşilköy köyü 5 pafta,1101 parsel sayılı taşınmazın 2292 m2 lik bölümünün imar yolunda kalması nedeniyle davalı idarece yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını, taşınmazın tapu kaydında “askeri güvenlik sahası içindedir” şerhi bulunduğundan, müvekkilinin yol dışında kalan kısımdan da yararlanma olanağının bulunmadığını ileri sürerek; 107.800.000.000 TL kamulaştırmasız el koyma karşılığının yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu taşınmazın müvekkili idarece kamulaştırılmasına karar verilmiş olmasına karşın, kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığını ve Askeri güvenlik sahası içerisinde kalan arazi niteliğinde bulunan taşınmaz için talep edilen bedelin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine verilmesini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin; yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporunu benimsemek suretiyle ve “el atmadan arta kalan 575.01 m2 lik bölümün Askeri Güvenlik sahasında bulunması ve imar planında ağaçlandırma sahasında kalması nedeniyle davacının kalan kısımdan yararlanma olanağı bulunmadığı, bu itibarla arta kalan bölümde %50 değer azalışı kabul edilmesi gerektiği” gerekçesiyle “davanın kısmen kabulüne” dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Tapuda davacı adına kayıtlı bulunan 3080 m2 yüzölçümündeki 5 pafta, 1101 parsel sayılı taşınmazın 2291.99 m2 lik bölümüne, 30 metre genişliğindeki imar yolunda kalması nedeniyle davalı idarece yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığı, arta kalan ve bu davanın konusu olmayan 213 m2 lik bölümün dava dışı Tedaş Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, arta kalan ve eldeki davanın konusu olan 575,01 m2 lik bölümün ise, Askeri güvenlik sahasında ve imar planında ağaçlandırılacak alanda kaldığı keşfen tespit edilmiş olup, esasen bu konuda uyuşmazlık mevcut değildir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı idarece taşınmaza kısmen el konulması sebebiyle arta kalan 575,01 m2 lik bölümde değer azalışı meydana gelip gelmediği, bu bağlamda %50 değer azalışı bedelinin de hüküm altına alınmasının gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
16.05.1956 gün, 1/6 sayılı Içtihadı Birleştirme kararında da belirtildiği üzere, taşınmazına kamulaştırmasız el konulan kimse, değer karşılığının verilmesini isteyebileceği gibi, el atmanın önlenmesini de isteyebilir. Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında taşınmaza değer biçmede, kıyasen Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesinin ( g ) bendi uyarınca arsanın değerinin, kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre, satış bedelinin esas alınarak belirleneceği hükme bağlandıktan sonra; Kamulaştırma Kanunu’nun 12. maddesinde, taşınmaz malın kısmen kamulaştırılması halinde arta kalan kısımda hasıl olacak değişikliğin taşınmazın değerine etkisi düzenlenmiştir.
Anılan 12.maddenin ( b ) bendine göre, kısmi kamulaştırma nedeniyle kalan kısmın kıymetinde eksilme meydana geldiği takdirde, bu eksilen değer miktarı kamulaştırma bedeline eklenir.
Bu noktada, arta kalan kısımda değer kaybı belirlenirken, değer kaybının kamulaştırmadan kaynaklanması ve taşınmaz malın kamulaştırmadan önceki ve sonraki durumlarının bilirkişilerce göz önünde tutulması ve kamulaştırmanın menfi etkisinin oranının açıklanması gerekir.
Gerçekten de, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporlarında, taşınmaz mala el atılması sebebiyle oluşan menfi etkiler ve oranı açıklanmış; “kamulaştırmasız el koyma nedeniyle arta kalan kısmın Askeri güvenlik sahasında kaldığı ve imar planında da ağaçlandırma sahasında olduğu, bu nedenle artan kısmı taşınmaz mal sahibinin kullanması ve değerlendirmesinin olanak dışı kaldığı” belirtilerek, %50 değer azalışı kabul edilmiştir.
Diğer taraftan; Belediye Başkanlığı’nın 18.10.2006 tarihli yazısında, kamulaştırma işlemi yapılmadan el konulan kısımdan arta kalan 575.01 m2’lik alanın imar planında Askeri Güvenlik Sahası ( ağaçlandırılacak alan ) içinde bulunduğu, bu nedenle ileride komşu parsellerle şuyulandırılıp değerlendirılme imkanı olmadığı, imar planına göre zemin kotuna göre yaklaşık eksi -5 kotunda yol yapılıp beton duvarla örüldüğünden 575.01 m2 lık kısma bu yoldan ulaşılması mümkün olmadığı gibi mevcut kadastro yolunun da Tugay Komutanlığınca kapatılmış olduğundan bu Komutanlığın izni ile ulaşılması olanağının bulunduğu ifade edilmiştir.
Bu durum karşısında; kamulaştırmasız el atmadan arta kalan bölümün imar planında Askeri Güvenlik Sahası ( ağaçlandırılacak alan ) içinde bulunması nedeniyle imar uygulaması yapılması, diğer bir ifadeyle başka parsellerle şuyulandınlması olanağı bulunmadığı ve artan kısımdan taşınmaz mal sahibi davacının yararlanması kısıtlandığına göre, arta kalan kısımda değer azalışının kabul edilmesi gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 6.12.2006 gün E:2006/5-773 K:2006/774; 14.3.2007 gün E:2007/5-113 K:2007/143 sayılı kararlarında da aynı görüş benimsenmiştir.
Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, kamulaştırmasız el atmadan arta kalan 575.01 m2 lik bölümde, kamulaştırmasız el atma nedeniyle değer azalışı kabul edilmesi gerektiğine ilişkin olarak verilen direnme kararı yerinde olduğu gibi; arta kalan 575.01 metrekarelik kısmın yeri, konumu, geometrik şekli, alanı ve kamulaştırmasız el koyma nedeniyle ulaşım imkanlarının dahi kısıtlanmış olması karşısında %50 oranında değer azalışı takdiri ile kamulaştırmasız el koyma karşılığına ilave edilmiş olması doğrudur.
O halde, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ( 2.037.10 ) YTL.bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.