Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Kambiyo Senedi İcra Takibi ve Zamanaşımı

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/903
K. 2011/3139
T. 10.3.2011
• İCRA DAİRESİNDEKİ KEFALETLER ( İlamların İcrası Hakkındaki Hükümlere Tabi Olduğu – Kanunun Özel Hükmü Karşısında İcra Dairesindeki Kefalet Takibin Dayandığı Kambiyo Senedinden Ayrı Bir Taahhüdü İçerdiğinden Olayda Kambiyo Senedi İle İlgili Zamanaşımı Kurallarının Uygulanmayacağı )
• ZAMANAŞIMI ( İcra Dairesindeki Kefaletlerin İlamların İcrası Hakkındaki Hükümlere Tabi Olduğu – Kanunun Özel Hükmü Karşısında İcra Dairesindeki Kefalet Takibin Dayandığı Kambiyo Senedinden Ayrı Bir Taahhüdü İçerdiğinden Olayda Kambiyo Senedi İle İlgili Zamanaşımı Kurallarının Uygulanmayacağı )
• İCRA KEFİLİ ( Hakkında On Yıllık Zamanaşımı Süresinin Dikkate Alınması Gerekeceğinden İcra Kefilinin Zamanaşımı İtirazının Reddi Gerektiği )
2004/m.38,39,71,169
6762/m.663,730
ÖZET : Dosya kapsamından, borçlulardan K. B.’nin uygulanan ihtiyati haciz sırasında icra kefili olduğu görülmektedir. İ.İ.K.nun 38. maddesinde, icra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Kanunun bu özel hükmü karşısında, icra dairesindeki kefalet, takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden, olayda kambiyo senedi ile ilgili zamanaşımı kuralları uygulanmaz. İ.İ.K.nun 39. maddesi hükmü göz önünde tutularak, icra kefili hakkında on yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerekeceğinden, icra kefili K. B.’nın zamanaşımı itirazının bu sebeple reddi gereki. Zamanaşımı itirazi esasa ilişkin nedenlerden bulunmadığı halde İ.İ.K.nun 169a/6. maddesi gereğince adı geçen borçlunun tazminat ile sorumlu tutulması doğru değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlular vekilinin, alacaklı tarafından başlatılan, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, takibin altı aydan fazla işlemsiz bırakılması sebebiyle İ.İ.K.nun 71/2. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddi ile borçlular aleyhine tazminata karar verildiği anlaşılmaktadır.

1-)İcra kefili borçlu K. B.’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde:

Dosya kapsamından, borçlulardan K. B.’nın 13.10.2008 tarihinde uygulanan ihtiyati haciz sırasında icra kefili olduğu görülmektedir. İ.İ.K.nun 38. maddesinde, icra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Kanunun bu özel hükmü karşısında, icra dairesindeki kefalet, takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden, olayda kambiyo senedi ile ilgili zamanaşımı kuralları uygulanmaz. İ.İ.K.nun 39. maddesi hükmü göz önünde tutularak, icra kefili hakkında on yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerekeceğinden, icra kefili K. B.’nın zamanaşımı itirazının bu sebeple reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak zamanaşımı itirazi esasa ilişkin nedenlerden bulunmadığı halde İ.İ.K.nun 169a/6. maddesi gereğince adı geçen borçlunun tazminat ile sorumlu tutulması doğru olmadığından kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.

2-)Borçlu şirket in temyiz itirazlarına gelince;

Somut olayda, takibin 24.9.2008 tarihinde başlatıldığı, borçlu şirkete ödeme emrinin 13.10.2008 tarihinde tebliğ edildiği, 28.10.2008 tarihli takip işleminden sonra, alacaklı vekilinin, 19.3.2009 tarihinde icra kefili K. B.’ya ait taşınmaz ve aracın haczini talep ettiği, borçlu şirket hakkında bir talepte bulunmadığı, 8.6.2009 tarihine kadar anılan şirket yönünden icra dosyasının takipsiz bırakıldığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, alacaklı vekilinin, 28.10.2008 tarihli takip işleminden sonra 8.6.2009 tarihine kadar icra dosyası işlemsiz bırakıldığından, T.T.K.nun 661 ve 726. maddeleri uyarınca altı aylık zamanaşımının oluşması sebebiyle İ.İ.K.nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile istemin reddi doğru değildir.

SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda ( 1 ) ve ( 2 ) numaralı bentte yazılı sebeplerle İ.İ.K.366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 10.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi