Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

İcra Hukuku, Rehin, Takip, Tedbir, Mükerrerlik

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/4671
K. 2005/7900
T. 12.4.2005
• ÜÇÜNCÜ KİŞİDEKİ ALACAĞIN HACZİ ( Bankanın Gönderilen Birinci Haciz İhbarnamesine Borçluya Ait Hesabın Kendilerine Rehinli Olduğu ve Rehinden Gelmek Koşuluyla Haczin İşlendiği Şeklinde Verdiği Cevabın İtiraz Niteliğinde Olması – İkinci ve Üçüncü Haciz İhbarnamesi Gönderilemeyeceği )
• BANKANIN BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNE İTİRAZ ETMESİ ( Borçlunun Bankadaki Hesabının Bankaya Rehinli Olduğu ve Rehinli Alacaktan Sonra Gelmek Koşuluyla Haczin İşlendiğine İlişkin Banka Beyanının İtiraz Niteliğinde Olması – İkinci ve Üçüncü Haciz İhbarnamesi Gönderilemeyeceği )
• REHİNLİ BANKA HESABINDAKİ PARANIN HACZİ İÇİN GÖNDERİLEN İHBARNAME ( Bankanın Rehinden Sonra Gelmek Koşuluyla Haczi İşlediğine İlişkin Beyanının İtiraz Niteliğinde Olması – İkinci ve Üçüncü Haciz İhbarnamesi Gönderilemeyeceği )
2004/m.89
ÖZET : Şikayet eden bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesine bankaca “borçluya ait yatırım fonunda bulunan tutarlar ilgili firmaya verilen çek karnelerinden doğan sorumluluğumuz nedeniyle bankamız adına rehinlidir. Rehinden sonra gelmek koşuluyla hesaptaki tutarın borç kadar kısmına hacziniz işlenmiştir” şeklinde cevap verildiği tespit edilmiştir. 3. kişi bankanın yukarıda yer verilen açıklamalı beyanı 1. haciz ihbarnamesine itiraz niteliğindedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce, adı geçene 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderilmesi İİK.nun 89. maddesine aykırı olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3.kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı Kamil Sirkeci vekili tarafından borçlu Gamaş Limited Şirketi hakkında sürdürülen icra takibi sırasında, şikayetçi 3.şahıs Garanti Bankası A.Ş.’ne İİK.nun 89. maddesine göre düzenlenen 1. haciz ihbarnamesi gönderildiği anlaşılmaktadır. Adı geçen tarafından yasal süresinde icra dosyasına sunulan dilekçede, özetle ( … borçluya ait yatırım fonunda bulunan tutarlar ilgili firmaya verilen çek karnelerinden doğan sorumluluğumuz nedeniyle bankamız adına rehinlidir. Rehinden sonra gelmek koşuluyla hesaptaki tutarın borç kadar kısmına hacziniz işlenmiştir. ) şeklinde cevap verildiği tespit edilmiştir.

3.kişi bankanın yukarıda yer verilen açıklamalı beyanı 1. haciz ihbarnamesine itiraz niteliğindedir. Öteden beri süregelen yerleşik Yargıtay uygulaması bu şekildedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce, adı geçene 2. ve 3. haciz ihbarnameleri göndermesi İİK.nun 89. maddesine aykırı olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.

SONUÇ : 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 12.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/4514
K. 2003/11390
T. 2.12.2003
• ÜÇÜNCÜ KİŞİYE GÖNDERİLEN HACİZ İHBARNAMESİNİN YASAL ŞARTLARI TAŞIMAMASI ( Haczin Geçerli Olması ve Bankada Mevduat Hesabı Bulunan Borçluya Bankaca Ödeme Yapılamayacağı )
• HACİZ İHBARNAMESİNİN YASAL ŞARTLARI TAŞIMAMASI ( Üçüncü Kişi Niteliğindeki Bankanın Mevduat Hesabındaki Parayı İcra Dairesine Yatırmak Zorunda Olması – Mevduat Sahibine Ödeme Yapan Bankanın Sorumlu Olacağı )
• BANKAYA GÖNDERİLEN BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNİN YASAL ŞARTLARI TAŞIMAMASI ( Mevduat Hesabında Borçluya Ait Para Varsa Haczin Geçerli Sayılacağı – Bankanın Mevduat Hesabındaki Borçluya Ait Parayı Mevduat Sahibine Ödemesi Nedeniyle Sorumlu Olacağı )
• BİRİNCİ HACİZ İHBARNAMESİNİN YASAL ŞARTLARI TAŞIMAMASI ( Üçüncü Kişi Niteliğindeki Bankanın Mevduat Hesabındaki Parayı İcra Dairesine Yatırmak Zorunda Olması – Mevduat Sahibine Ödeme Yapan Bankanın Sorumlu Olacağı )
2004/m.89
ÖZET : Davacı vekili, Doğrudan Gelir Desteği adı altında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından müvekkilinin alacaklısı olduğu şahısların davalı bankada açılan hesaplarına intikal ettirilen paraların icra müdürlüğünün haciz emirlerine rağmen haczedilmediğini, davalı banka ilgililerinin keyfi davranışları sonucu müvekkilinin zarar gördüğünü ileri sürerek, şimdilik 7.708.000.000 TL.nin 20.01.2002 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Borçlunun bankada mevduatı var ise, bankaya gönderilen haciz yazısı İİK.nun 89. maddesinde yazılı birinci haciz ihbarnamesindeki şartları ihtiva etmese bile geçerli ve yeterli olup, borçlunun mevduatı haczedilmiş sayılır. Haciz yazısını alan banka, artık borçluya ödeme yapamaz. Sadece icra dairesine ödemede bulunabilir. Haciz müzekkeresini alan bankanın, takip borçlusuna ait mevduatı icra dairesi yerine, mevduat sahibine ya da başka birisine ödemesi hali, takip alacaklısına karşı sorumluluğunu gerektirmektedir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Çeltik Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01.10.2002 tarih ve 2002/69-150 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 18.11.2003 günde davacı avukatı ile davalı avukatı gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, Doğrudan Gelir Desteği adı altında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından müvekkilinin alacaklısı olduğu şahısların davalı bankada açılan hesaplarına intikal ettirilen paraların icra müdürlüğünün haciz emirlerine rağmen haczedilmediğini, davalı banka ilgililerinin keyfi davranışları sonucu müvekkilinin zarar gördüğünü ileri sürerek, şimdilik 7.708.000.000 TL.nin 20.01.2002 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının alacaklı olduğu kişilerden ve çiftçilerin yatırmış olduğu pancar alacaklarından alacağını alma imkanı olup, müvekkili aleyhine dava açılamayacağını, İİK.nuna göre müvekkiline haciz ibranamesi gönderilmediğini, davacının, gönderilen haciz müzekkeresi ile doğrudan doğruya haciz uygulanmasını talep ettiğini, haciz ihbarnamesi tebliğ edilmeden 3.kişiye karşı haciz işleminin uygulanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, İİK.nun 89. maddesine göre 1.haciz ihbarnamesi gönderilen 3 ncü kişi 7 gün içinde itiraz etmezse istenen borcun 3. kişinin zimmetinde sayılacağı, 3 ncü kişinin kendisine gönderilen 2.haciz ihbarnamesi üzerine 7 gün içinde menfi tespit davası açmaması halinde borcun zimmetinde sayılan borcun 3ncü kişiden zorla alınması için icra dairesine başvurması gerektiği, alacaklının 3 ncü kişiye karşı mahkemede dava açamayacağı, alacaklının böyle bir dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu kişilerin davalı banka nezdindeki mevduatına konulan haczin gereğinin davalı banka tarafından yapılmadığını iddia etmektedir. Davacı bankanın, alacaklı olduğu şahıslar aleyhinde icra takibi başlattığı, icra takibinin kesinleşmesinden sonra, takip borçlularının davalı banka nezdindeki alacaklarına, davacı alacaklının talebi üzerine icra dairesinde haciz konulduğu, durumun bir müzekkere ile davalı bankaya bildirildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Borçlunun bankada mevduatı var ise, bankaya gönderilen haciz yazısı İİK.nun 89. maddesinde yazılı birinci haciz ihbarnamesindeki şartları ihtiva etmese bile geçerli ve yeterli olup, borçlunun mevduatı haczedilmiş sayılır. Haciz yazısını alan banka, artık borçluya ödeme yapamaz. Sadece icra dairesine ödemede bulunabilir. Haciz müzekkeresini alan bankanın, takip borçlusuna ait mevduatı icra dairesi yerine, mevduat sahibine ya da başka birisine ödemesi hali, takip alacaklısına karşı sorumluluğunu gerektirmektedir. Doktrinde de aynı görüş benimsenmiş bulunmaktadır ( Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru, Bankalardaki Mevduatın ve Diğer Alacakların Haczi, Türkiye Bankalar Birliği yayını, Mayıs-2002 Bası, s.24-25 ). O halde, mahkemece, banka nezdindeki takip borçlularına ait haczedilen mevduatı icra dairesi yerine, takip borçlusu ya da 3 ncü kişiye ödeyen davalı bankanın davacıya karşı sorumlu olacağı düşünülerek, işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 275.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin Avukatlık Ücret Tarifesi’nin 21 nci maddesi gereğince KDV’si ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.