Bir çok kişi evlenmeden önce haklarını garanti altına almak istemektedir. Bunun içinde evlilik sözleşmesi nasıl yapılır sorusunu cevabını merak etmektedir. Evlilik sözleşmesi nedir ? Evlilik sözleşmesi evlenmeden önce veya evlendikten sonra noter huzurunda yapılan anlaşmadır. Bu anlaşma ile eşler arasında özellikle mal paylaşımı ve edinilmiş malların hakları ile ilgili tarafların istekleri veya edinilmiş mallarda hangi tarafın hukuki açıdan sorumlu olacağı belirtilmektedir.
Medeni kanununda bulunan maddeler ile mal paylaşımı belirli bir şekilde düzenlenmektedir fakat bu paylaşımda tarafların mağduriyet yaşaması durumu ortaya çıkabildiğinden evlilik sözleşmesi yapılması oldukça mantıklı ve her iki taraf için de avantajlı görülüyor.
Evlilik sözleşmesine eklenecek maddeler eşlerin birlikte ortak karar alabileceği maddelerdir. Evlilik sözleşmelerinin her iki tarafında lehine olabilmesi için bir avukata başvurularak gerekli bilgiler alındıktan sonra avukat aracılığı ile hazırlanması en doğrusudur.
Medeni kanunda yer alan yeni yasal değişiklikler ile birlikte mal paylaşımı ve edinilmiş mallar üzerindeki hakların maddeler halinde belirtilmesinin dışında eşler sözleşmeye çeşitli maddeler ekletebilirler.
Evlilik Sözleşmesi Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli
Evlilik sözleşmesi nedir sorusunun yanıtını yukarıda vermiştir. Peki evlilik sözleşmesi yaparken nelere dikkat edilmeli ? Öncelikle avukata başvuru yapılarak evlilik sözleşmesi nasıl yapılır ve nelere dikkat etmek gerektiği konusunda hukuki görüş alınmalıdır. Evlilik sözleşmesinin avukat tarafından hazırlanması çok daha sağlam olacaktır. Daha sonra hazırlanan bu sözleşme notere götürülmeli ve onaylattırılmalıdır. Zira noter onayından geçmeyen veya düzenleme şeklinde noterde hazırlanmayan sözleşmeler geçerli değildir.
Mal Ayrılığı Sözleşmesi
(T.M.K.md.242, 243, 245, 246 ve 248)
Eşler birlikte söz olarak, ../../…. tarihinde evlendik. Aramızda mal ayrılığı rejimini kabul ettik:
1- Her birimizin, yasal sınırlar içerisinde, kendisine ait malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf hakkı olacaktır.
2- Belirli bir malın kendisine ait olduğunu iddia eden, iddiasını ispatla yükümlü olacaktır. Aksi takdirde aidiyeti ispat edilemeyen mallar, paylı mülkiyetimizdeki mallardan sayılacaktır.
3- Her eş kendi borçlarından dolayı, kendisine ait malların tümüyle sorumlu olacaktır.
4- Mal rejiminin sona ermesi hâlinde, her birimiz, diğerinin zilyetliğinde bulunan mallarını geri alacaktır. Ayrıca üstün yararı olduğunu ispat eden, öteki önlemler yanında, diğerine ait payın ödeme günündeki karşılığını vermek suretiyle paylı mülkiyetimizdeki malın kendisine verilmesini isteyebilecektir, diye sözlerini bitirdiler.