Ülkemizde ilk baro, 1870 tarihinde kurulmuştur. İstanbul Barosu Cemiyeti adını taşıyan baro 33 avukattan oluşmuştur. Avukatlık mesleği bu şekilde başlamıştır. Baroya kayıtlı avukatlardan sadece beş avukat Osmanlı vatandaşı olup, diğerleri yabancı uyruklu kişilerdir.
1876 yılında çıkarılan “Mehakimi Nizamiye Dava Vekilleri Hakkında Nizamname” avukatlık mesleğine giriş, disiplin, ihraç ve benzeri kuralları düzenlemenin yanı sıra, ilk kez meslek örgütünün kurulmasını da öngörmüştür. Yasa düzeyindeki bu düzenlemenin 30 – 40. maddeleri arasında Dava Vekilleri Cemiyeti ele alınmaktadır. Bu maddelerde, Dava Vekilleri Cemiyetinin Suret-i Teşkil ve Vezaifi bölüm başlığı ile cemiyetin oluşumunu, yönetim kurulunu, disiplin kurulunu ve diğer konuları geniş bir biçimde düzenlemektedir.
Avukatlık mesleği oldukça zor bir meslektir. Zira hukuk kuralları hergün değişmektedir. İyi bir avukat bu hukuk kurallarının hepsine hakim olmalı ve güncel Yargıtay kararlarını takip etmelidir. Bunun yanında araştırmacı ve cesur olmalıdır. Hitabet sanatına hakim olmalıdır.
Avukatlar günümüzde hukukun üstünlüğünü savunana ve hukuka aykırılıklara karşı gelen tek kurumdur. Vatandaşların kendi haklarını savunması oldukça güçtür. Gerek hukuk sistemimiz gerekse de hakimlerin olumsuz tavırları kişilerin haklarını aramasının önünde engel oluşturmaktadır. Bu nedenle kişilerin kendisini savunması için avukat tutması şarttır.
Avukatlık kendi içinde alt dallara ayrılmaktadır. Örneğin ceza avukatı, boşanma avukatı, bilişim avukatı gibi alt dallarla ilgilenen avukatlar sadeece o alanda iş almakta ve o konuda uzmanlaşmaktadır. Fakat hukukumuza göre avukatlar bütün davalara girebilirler.
Avukatlık Tarihi
Avukatlık mesleğinin başlayabilmesi için öncelikle baronun kurulması gerekir. İlk Osmanlı Barosu olan İstanbul Barosu, 62 avukatın bir araya gelmesiyle 05.04.1878 tarihinde kurulmuştur. Bu tarihten sonra ülkemizin değişik yerlerinde dernek statüsü ile barolar oluşmuştur. Ankara’da bu anlamda bir baro kurulmuştur. Dernek statüsündeki bu oluşumun kuruluş tarihini, kurucularını, süreç içinde görev alanlarını saptama çalışmalarımız sürmektedir. Bu bağlamda Ankara Barosunca yayımlanan “Albümlerde, “Önceki Başkanlarımız bölümlerinde 1924’den önceki mesleki teşekkülden söz edilmekte ve başkanın “Salih SIRRI” olduğu belirtilmektedir. Burada başkanlık döneminin başlangıcı, 1920 olarak belirtildiğine göre, önceki mesleki teşekkülün de 1920 yılında var olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir. Ayrıca Baromuz arşivindeki eski kayıtlarımızda Baro mührünün üzerinde “1923” tarihi okunmaktadır. Buradan da baronun 1924’ten önce faaliyetini sürdürdüğü ortaya çıkmaktadır.